Göz Ardı Nasıl Yapılır? Güç, İdeoloji ve Vatandaşlık Üzerine Siyasal Bir İnceleme
İktidarın Görme Biçimleri: Ne Görülür, Ne Göz Ardı Edilir?
Bir siyaset bilimci için dünyayı anlamanın yolu, kimin neyi gördüğünü ve kimin neyi göz ardı ettiğini incelemekten geçer. Çünkü iktidar sadece yönetme değil, aynı zamanda görme ve görünmez kılma gücüdür. “Göz ardı etmek”, gündelik dilde bir ilgisizlik ifadesi gibi görünse de, siyasal düzlemde çok daha derin bir stratejik eylemdir.
Bir liderin, bir kurumun ya da bir vatandaşın neyi görmezden geldiği; aslında hangi değerleri, kimleri ya da sorunları önemsizleştirdiğini gösterir. Göz ardı etmek, siyasette sessiz bir iktidar biçimidir — çünkü bazen bastırmak yerine yok saymak, daha etkili bir kontrol yöntemidir.
Kurumlar, Güç ve Sessizlik: Görmezden Gelmenin Mekanizmaları
Her siyasal yapı, kendi “göz ardı alanları”nı üretir. Devlet kurumları, tıpkı bireyler gibi, bazı meseleleri gündem dışı bırakır. Bu, kimi zaman ekonomik önceliklerle, kimi zaman ideolojik tercihlerle ilgilidir.
Bir toplumda işsizlik, kadın cinayetleri ya da çevre sorunları sürekli erteleniyorsa, burada tesadüf yoktur. Bu “unutma” bir tercih, bir siyasal stratejidir. İktidarın gözü, kendi varlığını sürdürecek olana çevrilidir; geri kalan her şey, “göz ardı” edilmek üzere karanlığa itilir.
Bu noktada “göz ardı nasıl yapılır” sorusu, aslında “iktidar nasıl işler?” sorusuyla eş anlamlı hale gelir. Göz ardı etmek, karar vermemek değil; görünmezliği örgütlemektir.
İdeoloji ve Göz Ardı Etmenin Estetiği
İdeolojiler, yalnızca neye inanacağımızı değil, neyi fark etmeyeceğimizi de belirler. Bir milliyetçi ideoloji, eşitsizlikleri “birlik ruhu” içinde eriterek göz ardı eder; bir neoliberal sistem, yoksulluğu bireysel başarısızlık olarak sunar. Böylece yapısal sorunlar kişiselleşir, adaletsizlik doğal bir durum gibi görünür.
Siyasal anlamda “göz ardı etmek”, ideolojinin en etkili aracıdır. Çünkü insanlar çoğu zaman kandırılmaz, sadece dikkatleri yönlendirilir. Medya, siyasal söylem, gündem yönetimi — hepsi göz ardı etmenin araçlarıdır. Toplum neye bakacağını bilirken, neye bakmaması gerektiğini de öğrenir.
Erkeklerin Güç Odaklı, Kadınların Etkileşim Odaklı Siyasal Gözleri
Siyasal davranışlarda cinsiyet farkı, “görme” ve “görmezden gelme” biçimlerinde açıkça gözlemlenir. Erkekler çoğunlukla stratejik, güç merkezli düşünme eğilimindedir. Onlar için siyaset, mücadele, statü ve karar alma alanıdır. Bu nedenle, “göz ardı etmek” erkek egemen siyaset dilinde genellikle bir kontrol biçimidir. Görmezden gelinen şey, tehdit olarak algılanan bir meseledir: bir fikir, bir hareket ya da bir duygusal tepki.
Öte yandan, kadınlar toplumsal etkileşim ve demokratik katılım üzerinden siyasal alanı şekillendirir. Onların bakışında “göz ardı etmek” bir iktidar yöntemi değil, bir etik sorundur. Kadınlar, ilişkisel ağlar ve empatik katılım sayesinde görünmez kılınan alanları yeniden görünür hale getirir. Feminist hareketler, bu açıdan “göz ardı edilenlerin sesi” olarak tarihte yer almıştır.
Bu karşıtlık, siyasal temsil biçimlerinde de gözlemlenir: Erkek siyasetçiler “görmezden gelerek yönetir”, kadın siyasetçiler “görerek dönüştürür”.
Vatandaşlık ve Görünmezlik: Sessiz Kalmak da Bir Seçimdir
Bir toplumda “göz ardı etme” sadece iktidarın değil, vatandaşın da eylemidir. Sessiz kalmak, farkında olup tepki vermemek de siyasal bir tercihtir. İnsanlar bazen çıkarları gereği, bazen korkudan, bazen de ilgisizlikten dolayı görmezden gelir.
Ancak bu bireysel ilgisizlik, kolektif bir demokratik körlük yaratır. Yolsuzluklar, hukuksuzluklar, adaletsizlikler birikerek normalleşir. Toplum, eleştirel gözünü kaybettiğinde, iktidar için göz ardı etmek çok daha kolay hale gelir.
Bu yüzden aktif vatandaşlık, yalnızca oy vermek değil; gözünü açık tutmak, görmeyi ısrarla sürdürmektir.
Göz Ardı Etmenin Sonuçları: Sessizliğin Politikası
Siyasette en büyük tehlike, baskı değil umursamazlıktır. Çünkü sessizlik, iktidarın en kalıcı meşruiyet kaynağıdır. Göz ardı edilen her konu, sonunda toplumun dokusuna sızar. Eğitimdeki eşitsizlik, kadınların temsildeki eksikliği, çevre tahribatı — hepsi bir zamanlar görmezden gelinmiş meselelerdir.
Siyaset, dikkat ekonomisidir: Ne kadar az görürsen, o kadar kolay yönetirsin. Bu yüzden “göz ardı nasıl yapılır?” sorusu, aslında bir uyarıdır: Görmezden gelmek, görmenin alternatifi değil, onun politik manipülasyonudur.
Sonuç: Göz Ardı Etmek Bir Seçimdir, Görmek Bir Sorumluluk
“Göz ardı nasıl yapılır?” sorusunun cevabı, siyasal bilincin tam merkezinde saklıdır. Göz ardı etmek, sadece bir eylem değil, bir sistemin sürdürülme biçimidir. Her iktidar, kendi “görmeme biçimi”ni yaratır; her vatandaş ise, bunu fark edip etmeme kararıyla kendi siyasal pozisyonunu belirler.
Peki siz, bugün hangi gerçeği göz ardı ediyorsunuz?
Yorumlarda düşüncelerinizi paylaşın; çünkü siyaset, ancak gözlerini açan yurttaşlarla değişir.